Ağır ağır ölür
Yolculuğa çıkmayanlar,
Okumayanlar,
Müzik dinlemeyenler,
Gönlünde incelik barındırmayanlar… | Pablo Neruda
Eskiden yalnızca kitap okuyanlar bilirlerdi, bu sözleri. Şimdi sosyal paylaşım sitelerinin oyuncağı oldu özlü sözler. Birçok kelime gibi hepsinin içi boşaldı, boşaltıldı. Bilmiyorum şu an hangimizin bu dörtlüğü okurken tüyleri diken diken oluyor; hangimiz hayatını sorguluyor, kaçırdığı yerden yeniden yakalamak için dayanılmaz arzu duyuyor.
Şimdi ben hayatımdan şikayete başlasam, otuz kişiden yirmi sekizi ‘ ne kadar şanslısın! Durumun yerinde, sağlığın iyi, pırlanta gibi çocuğun var’ gibi nedenler sıralayacaklar. Şükretmek elbet gerekir ondan bahsetmiyorum. Peki şükrederken sınırları zorlamamalı, yetinmeyi bilmeli miyiz? Yaradan’ın gücünden bahsediyoruz. Biz onun eseriysek bence daha iyisini yapabiliriz. Örneğin, PC.’de oyun oynuyorsunuz… Sizin amacınız level atlayıp, rakiplerinizi gecmek olabilirken bir diğerinin amacı bütün bonusları toplayarak üç yıldız ile level’ı bitirmek olabilir . Belki siz yıldız verildiğinin bile farkında değilsiniz, ya da biran önce can kaybetmeden bölümleri bitirme derdinseniz. Hayat da böyle bir şey belki. Nietzsche ne demiş;
Sonra dedim ki söz ver kendine;
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı biliyorsan, düşmeyi de bileceksin,
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredeceksin.
Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
Öyle değerliymiş ki zaman, Hep acele etmem bundan.
Anladım.
ŞİMA NALÇACI
Şima siteni hep takipteyim haberin olsun 🙂 Bu arada dücane cündioğlu nu tafsiye ederim. Boşlukları dolduran biri gibi geliyor bana ! sevgiler
canım okurum onu ve cok severim.. Helal! Sana da onu okumak yakışırdı, tşkler…